27 Kasım 2008 Perşembe

MANTAR SOSLU ANTRİKOT

Bu etin kalınlığı 2,5 cm civarında olmalı. Gökhan son zamanlarda evdeki ot çılgınlığından dolayı et sayıklamaya, tarifler vermeye başladı. Sosu mantarlı şaraplı olacak, et kalın ve iyi pişmiş olacak. Eti almak için etlerin önünde durdum ve baktım, istediğim gibi bir et yoktu. Hele etten anlamayan biri için gidip haşlamalık eti alacağım diye tutturunca reyondaki çocuk benimle baş edemeyince ustasını çağırdı, anlattım ızgara yapacağım ama kalın olacak dedim. Oda antrikottan istediğim gibi bir parça kesti. Eve geldim, eti hemen marinenin içine koydum. sonraki aşamalar şöyle;

300 gr antrikot
yarım su bardağı zeytinyağı
2 biberiye dalı
1-2 dal mercanköşk
1-2 dal taze kekik
Tane karabiber

Sosu için
4-5 adet kestane mantarı
1 su bardağı krema
yarım su bardağıda kırmızı şarap

Etin pişirilmesi ile ilgili hafızamı tazelemem gerekti.
Et oda sıcaklığına getirilecek.
Et yıkanmayacak.
Izgaraya almadan önce tuzlayıp ızgaraya alacağım.
Etin üzerinde bir katman yaratıncaya kadar pişirip diğer tarafında da aynı şeyi yapacağım. Hatta et kalın olduğu için yan taraflarınıda ızgarada mühürleyeceğim (bu üzerinde hafif tanık bir tabaka oluşturmaya işine mühürleme diyorlar) Böylelikle etin suyunu dışarıya kaçırmamış olacağım.

Bilgi tamam...

Izgarayı en yüksek dereceye ayarladıp bekledim. Eti üzerine koydum 4-5 dakika sonra istediğim mühürleme işlemi yapılmış oldu tersini çevirdim 4-5 dakika oda tamam. Sonra bir maşa yardımıyla yanlarınıda ızgarada tuttum.Daha sonra ızgaranın derecesini en düşük seviyeye ayarlayıp 25-30 dakika kadar pişirdim.
Pişirme işleminin sonuna doğru sosunu hazırladım.
Mantarları küçük küçük doğradıktan sonra biraz zeytinyağı ile soteledim, üzerine kremayı ilave ettim kremayı biraz koyu kıvama getirdim ve üzerine şarabı döktüm şarabın içinden alkolün uçması için 4-5 dakika pişirdim ve sos hazır oldu.

Gökhan'ın yorumu ; Et yediğini hissetmiş.




KAZAYAĞI VE KUZUKULAĞI SALATASI

Geçtiğimiz hafta evde bir ot çılgınlığı vardı, ancak fotoğraflamayı unuttum bir tek bu fotoğrafı çektim.Salatanın içinde kuzulağı ve kazayağı var. Üzerinde domates, zeytinyağı ve az miktarda tuz var. İçine limon koymadım çünkü zaten kuzukulağı ekşi bir ot.

20 Kasım 2008 Perşembe

GÖKHAN-SAADET MAKARNASI




Gökhan'ın ve benim makarnalarım...


İlki Gökhan'ın ki kremalı sebzeli makarnası
Benimki ise arkadaşım Gülçin Rodoplu'dan öğrendiğim İtalyan makarna

Öncelikle kremalı sebzeli makarna için
1/4 paket fiyonk makarna
5 adet ketane mantarı
1-2 karnabahar çiçeği
1 adet yeşil biber
1 adet kabak
yarım paket krema ( 220 ml sanırım paket)
1 diş sarımsak, zeytinyağı, tuz ve taze çekilmiş karabiber
Sebzeleri küçük küçük doğradıktan sonra bir tavaya zeytinyağı ve bir diş sarımsağı bütün olarak atıp biraz soteledikten sonra sarımsağı içinden alalım ve sebzeleri soteleyelim. Makarnalarımızı bol tuzlu suda 8 dakika(tabi makarnanın markasına göre pişirme süreleri farklı olabilir, benim makarna paketimin üzerinde al dente süresi 8 dakika idi)
Makarnaları süzgece alıp, makara tenceresine sotelenmiş sebzeleri aktaralım, kremayı ilave ederek krema biraz kıvam buluncaya kadar bir kaç dakika pişirelim, üzerine makarnaları ilave ederek karıştıralım. Makarnamıza bundan sonra zevkimize göre ilaveler yapabiliriz. Ben taze çelikmiş karabiber ve parmesan peyniri rendeledim.

İtalyan makarnanın sosunun malzemeleri ise;

1/4 fiyonk makarna
2 adet domates
renk vermesi için yarım tatlı kaşığı salça
1 tatlı kaşığı kapari
1 tatlı kaşığı çekirdeği çıkarılmış ve ince dilimlenmiş siyah zeytin
2 adet biber
1 diş sarımsak
Kekik (taze veya kuru)

Domateslerin kabuklarını soyup küp küp doğradıktan sonra biberleri de doğrayalım. Zeytinleri de hazırladıktan sonra yine biraz zeytinyağını tavaya alıp sarımsağı biraz soteleyelim sonra içinden alalım.
Domatesleri ilave edelim, domates renk değiştirince biber, zeytin ve kapariyi domatese ilave edelim iyice karıştırdıktan sonra sosumuz hazır makarnanın üzerine dökebiliriz. Kekikleri de makarnamızın üzerine istediğimiz kadar koyalım çünkü bu makarnanın en güzel yanı kekik kokulu olması. Üzerine yine karabiber ve parmesanı koymayı unutmayalım.











11 Kasım 2008 Salı

KABAKLI GİRİT BÖREĞİ

Kabaklı Girit Böreği'ni Radika Restaurant'ta yemiştik (Yelda Hanım ile beraber)
Ancak tarifini internette ne kadar aradıysam bulamadım. Geçenlerde Lezzetli İstanbul kitabında bir tarife rastladım ama patates ile yapılmış, görüntü ise benim aradığım tarife benziyordu. Dün akşam denedim.
Aslında kızartmadan uzak durmaya çalışıyorum ama bu özel bir durum. Gökhan bey bu böreği beğendiğini söyledi. Kızartma olduğu için pek fazla yapılamayacak.

5 adet yufka
4-5 adet girit kabağı
100 gr lor peyniri
3 yumurta ( orjinal tarifte 5 adet)
2 çorba kaşığı mısır nişastası
250 gr yoğurt
dereotu ve nane
biraz tuz ve karabiber

Kabakları rendeleyip suyunu iyice sıktıktan sonra, dereotu, nane, lor peyniri, 3 yumurtanın sarılarını ve aklarını ayırıp yumurta sarılarını harcın içine katıp karıştıralım ama aklarını bir kenara ayıralım, Üzerine nişastayı ilave ettikten sonra harcımız hazır demektir. Yufkaları tezgahın üzerine açıp yoğurt ile karıştırılmış ayırdığımız yumurta aklarını karıştırarak yufkalara sürelim ve yufkalar bitinceye kadar araya yoğurt ve üzerine yufka olacak şekilde üst üste koyalım en son yufkayı koyduğumuzda üzerine yoğurt değil kabaklı harcımızı iyice yayalım ve bir ucundan kıvırarak rulo haline getirelim, streç filme sararak bir gece buzdolabında bekletelim. Daha sonra dilimleyerek kızartalım.
Bu tarifin yarısını fırında pişirdim ama kızartma gibi olmadı tadı.

MOJİTO




Mojito yapmak için kullanılan malzemelerin fotoğrafını çekmiştim ama şekerleri kabın içine atınca birde yukarıdan çektim.
1 adet lime
7-8 yaprak nane
3 adet kesme şeker
1 şişe maden suyu
50 ml Bacardi
Buz
Limeleri dilimleyin ve nane şeker ile fotoğraflarda görüldüğü bir uzun bir bardağın içine koyup ezelim, nanenin aroması yayıldığında içine maden suyu, bacardiyi ve buzu koyuyoruz. Sıcak günlerde güzel bir içecek. Bizde son olarak bu mojito ile yılı kapatıp sıcak salep akşamlarına geçiyoruz.

ALEVLİ MUZ


Yine iki kişilik tarif için
2 adet muz
1 tatlı kaşığı tereyağı
1tatlı kaşığı esmer şeker
3-4 çorba kaşığı kanyak veya kahve veya muz likörü yada benim gibi fındık şurubu.
Fındık şurubu kullanınca alevli olmuyor ama...
Muzları önce enine ikiye sonra boyuna ikiye ayırın, tereyağını tavada erttikten sonra muzları yerleştirin ve biraz rengi dönünceye kadar kızartın. Üzerine alevli olmasını isterseniz alkollü bir içkiyi gezdirip alev aldırıp bir kaşıkla söndürebilirmişiz. Ama bunun bir püf noktasıda şuymuş eğer yeteri kadar kızgın olmazsa içindekiler alev almazmış eğer çok kızgın olursa alkol uçar ve yine alev çıkmazmış. ( şehir efsanesi gibi anlattım ama bir ara deneyeceğim )Benim yaptığımda zaten alev çıkma gibi bir derdiniz yok. Yanında kaymaklı dondurma ile servis edilebilir. Üzerine istenirse ceviz fındık gibi kuruyemiş kırıklarıda serpebiliriz.

KARAMELİZE SOMON

Bu da diğer parçadan kalan. Gökhan iki somonu da beğendi. Son zamanlarda notlarım yükseliyor.

Bu tarifi ilk denediğimde Gökhan beğenmişti ama ben içinde ne olduğunu bildiğim için cesaret edip tadamamıştım. Gökhan bu yemeği fotoğrafta görüp" bunu yap" dediği için yapmıştım. Bu ikinci denemem. Ama daha önce denemediğime üzüldüm.

150 gr somon
1çorba kaşığı soya sosu
1 çorba kaşığı esmer şeker
1 tatlı kaşığı taze zencefil rendesi
2 çorba kaşığı sıvı yağ
tuz

Tüm malzemeyi iyice karıştırıp bir bulamaç haline gelince somonu bu bulamaç ile kaplayın ve kızgın yağda biraz kızartın ama fazla kızartmayın yanmış şekerin pek sağlıklı olmadığını biliyorum. Bunun için balığı kahverengi renk aldıktan sonra fırına dayanıklı bir kaba alın ve 10 dakika fırında pişirin. Üzerine beyaz şarap da dökebilirsiniz biraz ama ben dökmedim.

OTLU SOMON BALIĞI ve AVOKADO SALATASI


Somon balığı biraz yağlı bir balık olduğu için ağır olabileceğini düşünerek 300 gr aldım ama yanılmışım, çünkü hiç ağır olmadı. Rahatlıkla biraz daha büyük bir balık alınabilirmiş.

Tarifi çok kolay;

Maydanoz, mercanköşk, nane otlarını küçük küçük doğradıktan sonra 1 diş sarınsağı rendeledim. Tuz, karabiber ile tatlandırım otlarla üzerini kapladım ve kızgın tavada biraz kızarttım balığın kalınlığı fazla olduğundan otların yanmaması için küçük bir fırına dayanıklı kaba aldım. 10 dakika kadar fırında pişirdim.

Yanındaki salata için

1 tane olgun avokado

2 adet salatalık

2 taze biber

1 adet kırmzı soğan

Maydanoz ve Nane

Nar ekşisi ve zeytinyağı

Tüm malzemeyi küçük küçük doğrayıp harmanlayın üzerine nar ekşisi (limonda kullanılabilir) ve zeytinyağı birazda tuz ilave edebiliriz. Avokadonun olgunluğu önemli. Fazla olgunlaştığında kararma oluyor, tam olgunlaşmadığında da tadı biraz acı oluyor.

Aldığın somon balığını ikiye bölmüştüm 2 ayrı şekilde pişirdim. Diğerini de hemen yazayım.

MANTARLI OMLET


Bu omlet haftasonu kahvaltısında hazırlamıştım ama biraz geç yayınlıyorum. Yine iki kişilik bir omlet tarifi olacak.
5 tane kestane mantarı
1 tane taze soğan
2 tane taze biber
2 yumurta
rendelenmiş kaşar peyniri
Maydanoz, adaçayı ve mercanköşk
Mantar, soğan ve biberleri soteledikten sonra iki adet yumurtayı bir kapta çırparak, sotelediğiniz sebzelerin üzerine yayın istediğiniz yeşillikleri üzerine serpin ve kaşarları ilave edin kaşarlar eridiğinde ocaktan alın.
Üzerine ben yeniden yeşillikleri ilave ettim ve üzerine taze çekilmiş karabiber ve biraz kırmızı biber ekledim.

10 Kasım 2008 Pazartesi

KAYISILI VE KAHVELİ KEK


Haftasonu kahvaltısı için hazırladığım kek.
Oktay Usta'nın tariflerinden biri.
3 adet yumurta
1 su bardağı şeker
3 çorba kaşığı granül kahve
8 adet kuru kayısı (ben biraz da kuru erik ilave ettim)
1 çay bardağı süt
1 su bardağı sıvı yağ ( o kadar koymaya cesaret edemedim 3/4 oranında koydum)
1 paket kabartma tozu
aldığı kadar un
Yumurta ve şekerleri şekerler eriyinceye kadar çırpın, tek yönde olacak şekilde.
Üzerine kahve, yağ, süt ilave ederek çırpmaya devam edin, unu ve kabartma tozunu eleğe alarak üzerine eleyin, hamuru karıştırarak kıvamını kontrol edin, hamuru yukarıdan akıttığınızda üzerinde biraz kalıp tekrar hamura karışıyorsa kıvamı olmuştur.Kayısı ve erikleri biraz unlayın va hamura katın. Yağlanmış kalıba dökün ve üzerine kırılmış fındık serpin. Önceden ısıtılmış 180 derece fırında pişirin.

KAHVALTI İÇİN TEREYAĞLAR

Haftasonu en sevdiğim restaurantlardan birine gittik. Vejeteryanlar için harika bir yerdir. ZENCEFİL.
Yemekten önce servis ettikleri tereyağı ve ekmekler yemekten önce heyecanla beklediğim ve hep çıkarken bende yapacağım dediğim tereyağını bu haftasonu denedim, hatta bir dergide farklı versiyonlarını da görmüştüm, bunlardan üçünü hazırladım.

1. Tereyağı maydanozlu olanı (Zencefil'de servis edilen) Maydanozları olabildiğince küçük doğrayıp tereyağı ile karıştırın. Maydanozun yoğunluğu sizin zevkinize kalmış.
2. Tereyağı biberiyeli ve beyaz peynir karşımı oldu. Favorimde bu oldu zaten. Biberiyeyi yine küçük küçük doğraduktan sonra bir parça beyaz peyniri ezip tereyağı ile karıştırın.
3. Tereyağı ise taze adaçaylı, yine maydanozlu gibi yapılıyor.
Bunların dışında kuutulmuş domatesli, mercanköşklü, safran ve karabiber tohumlu olarak çeşitleri artırabilirsiniz.

Bu arada bu tereyağlarını ben fotoğraflarda görüldüğü kadar yaptım az miktarda. Hemen hemen tüm yemeklerimde olabildiği kadar küçük porsiyonlar hazırlamaya çalışıyorum. Hem sağlık, hem tazelik, hemde israftan kaçınmak için.


ÇİKOLATA FONDÜ



Meyveleri tatlı niyetine yemek isterseniz;

Fondü kaplarını Mudo Consept ten veya benim gibi Kahve Dünyası'ndan yada başka yerlerden tedarik edebilirsiniz. Kabın içine çikolataları yerleştirip (ben Nestle'nin bitter çikolatalarından koydum) altındaki mumu yakın çikolatalar yavaş yavaş eridiğinde artık hazırladığınız meyve parçalarını çikolataya daldırıp yiyebilirsiniz. Farklı tatlar için tarçın, muskat cevizi gibi aromatik baharatlarda kullanabilirsiniz. İçine tereyağı koymakta güzel olur. Küçük bir uyarı mumu bir süre sonra söndürün çünkü dibindeki çikolatalar yanabilir. Zaten kabın sıcaklığı ile yumuşak kalabiliyorlar.



KANLICA MANTARI
















Bu haftasonu uzun zamandır fırsat bulamadığım semt pazarına gitme fırsatım oldu. Gittiğime çok sevindim.
Çünkü haftalardır anneme Melki ( Kanlıca Mantarı) çıktımı diye sorup duruyordum. Annem geçen hafta aldığını ve buzdolabına koyduğunu söyledi ama benim amacım Gökhan'a yapmaktı. Seveceğini tahmin ediyordum, Gökhan ise oldukça temkinli yaklaştı. Neyse yemeğe başladığında, önce yenebilir sonrada güzel olduğunu söyledi. Gökhan'dan güzel sözünü duymak nadirdir. Öğretmen olsaydı adı "Sıfırcı" olurdu herhalde.
Daha önce bir kez dondurulmuş olarak almıştım marketten, tadı çok kötüydü. Bir de ilk referansı o yemek olduğundan masaya eksi puan ile gelmişti mantarlarım. Gelelim yapılışına.
Üç tane orta boy soğan
750 gr civarında kanlıca mantarı
Tuz ve taze çekilmiş karabiber
Sonları zeytinyağında biraz karıştırdıktan sonra mantarları ilave edin. Mantarlar suyunu salacaktır, suyunu geri çektiğinde ocaktan indirip 5-10 dakika dinlendikten sonra servis edilebilir.
Annem ise farklı yapıyor farkı pişirme işleminden önce 3-5 dakika haşlaması. Böyle olunca suyunu salmıyor ve soğanlar daha diri kalıyor yemek içerisinde. Eğer yemekte soğan yiyemeyenlerdenseniz üstteki şekilde soğan
tadı alabilirsiniz ama soğan yediğinizi hissetmezsiniz.
Kalan mantarlarımı biraz pişirdim ve buzluğa koydum. Pişirmeden koyarsam sertleşiyormuş.
Yanında servis ettiğim pilav; arpa şehriye pilavı.
Normal pilav pişirir gibi pişiriliyor, ben içine 2 parça küçük doğranmış küçük kurutulmuş domates ilave ettim.